Will Smith, gelmiş geçmiş en başarılı oyunculardan biri olmasının yanında insan olarak da herkes tarafından sevilen, birçok kişiye ilham olan ve değer katan bir isim.
Ona dışarıdan bakınca ne kadar sağlıklı, zengin ve mutlu olduğunu görüp iç geçirebilirsiniz.
Ancak onun hayatını, fikirlerine, yaşama bakış açısını okuyunca daha fazlasının hak ettiğini düşünmeniz içten bile değil.
Önce zihninde ustalaşan sonra zenginliğe ve mutluluğa kavuşan Will'in en sevdiğim üç bakış açısını paylaşıyorum bu yazımda.
1. Çiğneyebileceğimizden Fazlasını Isırmak
Belki bilenleriniz vardır, 90'larda Will, altı yıl boyunca her yıl aynı anda bir film, albüm ve TV şovu yapıyordu.
Ona bunun üstesinden nasıl geldiğini sorduklarında gülümseyerek şöyle yanıt veriyor:
"İşin sırrı şu: çiğneyebileceğinden fazlasını ısırıyorsun... bunu yapınca mecburen hepsini çiğniyorsun. Zihniniz her zaman gerçekte yapabileceğinden daha azını yapabileceğine inanır. Durmanın, ara vermenin, onu ya da bunu iptal etmen gerektiğini, bu yükün sana çok fazla olduğunu söyleyecektir. Aslında zihnin sadece seni güvende tutmak için yalan söylüyordur."
Kendime sürekli hatırlattığım Will'in bu yaklaşımı, benim için gerçekten çok büyük ilham ve motivasyon kaynağı.
Önceleri bir işe başlamak için bile günlere , haftalara, aylara yayılan planlar yapan ben kendimi durumun içine atmayı öğrendim, yani büyük büyük lokmalar almayı.
Eski ben günlük ''zorunlu işlerini'' bitirdikten sonra, bitik bir halde Netflix karşısında günü bitirirdi.
Bugünkü ben ise hem zorunlu işlerini yapıyor, hem yan işi için üretiyor, hem geleceğe yönelik projeler yürütüyor, hem eğitimler alıyor, hem de hobilerine zaman ayırabiliyor.
Motivasyonumun düştüğü, yorulduğum zamanlar olmuyor mu? Elbette oluyor ancak toparlanmam da çok hızlı gerçekleşiyor. Çünkü kendime hemen şunu hatırlatıyorum: ''O lokmayı ağzına attın, beynin çok büyük olduğunu söylüyor, ama işi yapacak olan ağzın, o yüzden bırak ona çiğnesin.''
Üstelik tam da bana göre olan bir platform olan Polywork ile de tanıştım.
Peter Johnston tarafından kurulan Polywork, yaptığınız işleri, edindiğiniz becerileri, yürüttünüz projeleri, kurduğunuz yan işleri, başardığınız şeyleri, açık kaynak girişimlerine verdiğiniz destekleri, podcastlerinizi, NFT’lerinizi ve daha pek çok şeyi sergileyebildiğiniz bir platform.
Neyse ki dünya da artık iyice çiğneyebileceğinden fazlasını ısırma cesareti gösterenlere göre evrimleşiyor. :)
2. İşimizle Değer Sağlamak
Yıllardır içerik üreten ve yeni nesil medyayla içli dışlı biri olarak zaman zaman çok fazla karamsarlığa kapıldığım bir konu var:
Gerçekten değerli ve kaliteli içerikler üretenlerin, topluma bir fayda sağlamak için çaba gösterenlerin, yaratıcı ve eşsiz şeyler üretenlere olan rağbet, sürekli negatiflik pompalayanlara, başkalarını yıkarak ilerlemeye çalışanlara, vasat ve vasatın altı içerikler üretenlere göre oldukça az.
Azımsanmayacak kadar zehirli bir kültürel ortam mevcut.
Will'in bu konudaki fikrini okuduğumda ne kadar rahatladığımı anlatamam. Ve doğru yolda olduğumdan bir kez daha emin oldum.
Will'in başarı tanımına göre, yukarıda sözünü ettiğim şekilde ilerleyen ve şu an için fazlaca rağbet gören şirketlerin veya influencer'ların hiçbiri gerçekten başarılı değil. Elbette, "başarılı"lar ama dünyanın geri kalanı onların başarısına içerliyor, bu yüzden orada uzun süre kalmaları kaderlerinde yok.
Bu yüzden Will, başarıyı, ''kendi başarısını, diğer insanların da memnun kalacağı şekilde kazanmak'' olarak yeniden tanımlıyor.
“Kazandığım için insanlar mutlu olmuyorsa, bu aslında kazanmak değildir.” - Will Smith
Bu sadece üstün başarıyı değil, aynı zamanda yüce gönüllülüğü de ifade ediyor. Tıpkı rakip taraftarın Michael Jordan'ı ayakta alkışlaması gibi. Veya diğer golfçülerin Tiger Woods'u atışlarından dolayı tebrik etmesi gibi. Veya şu an ülkesi çok acımasız bir güç tarafından işgal altında olan ama değerlerinden tek bir an bile ödün vermeden ve halkına olan sadakatinden vazgeçmeden mücadele eden Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelenski'yi neredeyse tüm dünya liderlerinin takdir etmesi gibi.
Bu, büyük ölçüde kaybedilen bir başarı ve mükemmellik standardı ve sanırım buna ciddi anlamda geri ihtiyacımız var.
Ayrıca Bakınız; Hayatınızı Değiştirme Vaktinizin Geldiğini Gösteren 3 İşaret
3. Kendimizi Sevmek
Bir çöreğin yağ ve şekerle dolu olduğunu ve sağlıklı bir besin değeri olmadığını biliriz. Yediğimizde tüm bu yağ, un ve şeker bize 250 ila 550 kaloriye mal olur.
Onu yediğimizde kilo alacağımızı da biliriz, ama ''bunu şu an yemek bana çok iyi gelecek, yarın daha az yiyerek telafi ederim.'' diye düşünürüz çoğu zaman.
O çöreği yememek için öz disiplinimizin olması gerekir.
Ayrıca her gün hedeflerimiz uğruna çalışmak için de öz disipline ihtiyacınız var, sosyal medya ve diğer dikkat dağıtıcı şeylerden uzak durmak için de, her gün kitap okumaya zaman ayırmak için de…
Peki öz disiplinin kaynağı nedir? Nereden gelir?
Will Smith, bize öz disiplininin korkudan ya da kendimize zulümden kaynaklanmadığını söylüyor.
Aksine öz disiplinin kaynağı, kendimizi sevmek.
Smith'in başarısı da öz disiplininden ve kendisine şu üç kelimeyi söylemesinden geliyor:
''Seni çok seviyorum.''
Will Smith o çöreğe bakıyor ve kendisine, ''Seni o saçmalığı yemene izin vermeyecek kadar çok seviyorum'' diyor.
Evet, Smith'in bu noktaya gelebilmesi için gereken disiplin, kendini sevmesinden geliyordu. Bir ebeveynin çocuğuna baktığı gibi kendine bakan biri o.
Siz de konu ne olursa olsun, öz disiplin kazanmak için bu üç kelimeyi hayatınıza uyarlayabilirsiniz.
Smith'in bu yaşam tavsiyesi, olumlu kendi kendine konuşmanın basit bir versiyonu aslında.
Birçok sporcu ve sanatçı, hedeflerine ulaşmak için olumlu kendi kendine konuşma kullanıyor. Ve bilimsel çalışmalar da olumlu kendi kendine konuşmanın performansı iyileştirdiği söylüyor.
Sonuç olarak;
Will Smith örneğinde, olağanüstü başarıların ve orijinalliğin tesadüf olmadığını, birçok yapı taşının olduğunu ancak en önemlisi de zihinde ustalaşma gerektirdiğini bir kez daha anladım.
Umarım Will'in bu tavsiyeleri size de ışık tutar ve sizin için de ilham kaynağı olur.
***
Eğer benzer içeriklerden ilham almak ve yaşamınızı dönüştürme cesaretini bulmak isterseniz sizi Haddini Aş E Bülten ailemize hevesle bekleriz.
Kaynaklar:
Comments