Başarılı girişimciler, sporcular, bilim insanları…
Hepsinin en önemli ortak karakteristiklerinden birisi uzun vadeli düşünmek.
Onlar projelerini planlar, alışkanlıklarını geliştirir ve fikirlerini hayata geçirirken sıradan insanlardan çok daha ileriye bakıyor, önlerindeki iki üç yılı değil, onlarca yıllık vadeleri gözönüne alarak hareket ediyorlar.
Örneğin son 10 yılın şüphesiz en başarılı girişimcilerinden olan ve dünyanın en zengin insanı unvanını elinde tutan Jeff Bezos uzun vadeli düşünme fanatiklerinden. Öyle ki, uzun vadeli düşünmenin önemini anlatmak için “10.000 Gün Saati” ismindeki anıtsal bir projeye 42 Milyon dolar harcıyor.
Gece ve gündüzün termal döngülerinden güç bulan 154 metre yüksekliğindeki mekanik saatin fikir babası Wired dergisi çalışanı Danny Hillis. Fikir ise Long Now Foundation ile büyüyor ve saatin Texas'ta yapılmasına karar veriliyor.
Saatin en ilginç yönü ise tamamlandığında her biri ayrı bir zaman dilimini temsil eden 5 oda boyutunda yıldönümü çemberlerinin olması. Çemberler, 1, 10, 100, 1.000, ve 10.000 yıl bölümlerini temsil ediyor.
Peki Jeff Bezos gibi olağanüstü başarılı insanlar neden uzun vadeli düşünmeye bu kadar önem veriyorlar? Uzun vadeli düşünmek onların elini neden güçlendiriyor? Uzun vadeli düşünenlerin kısa vadeli hareket çılgınlarına göre ne gibi avantajları var?
Benim bu soruya temel yanıtım "fırsat penceresi genişlemesi".
Kısa vadede size imkansız gözüken şeyler, uzun vadede pekala mümkündür. Çünkü uzun vadeli bir plana dayalı disiplinli bir çalışmanın insanı götüreceği yerlerin bir sınırı yoktur.
Medium platformunda yayınlanan “Accelarated Intelligence” isimli derginin yazarlarından Michael Simmons uzun vadeli düşünmenin mucizeler yaratan gücünü üç başlık altında topluyor. Onun üç başlığı benim "fırsat penceresi genişlemesi" tezimi de güçlü şekilde destekliyor..
#1: Rekabet Avantajı, Çünkü Pek Az İnsan Uzun Vadeli Düşünür
"Yaptığınız her şeyin üç yıllık bir zaman diliminde sonuç vermesi gerekiyorsa, o zaman birçok insana karşı rekabet ediyorsunuz. Ancak, yedi yıllık bir zaman ufkuna yatırım yapmaya istekliyseniz, çok az rakibiniz kalıyor. Çünkü çok az şirket bunu yapmaya istekli. Sadece zaman ufkunuzu uzatarak, başka türlü asla peşine düşemeyeceğiniz girişimleri başlatabilirsiniz."
- Jeff Bezos
En büyük inovasyon fırsatlarının piyasada karşılık bulması uzun yıllar alır ve başarı şansları da genellikle düşüktür. Bu nedenle, birçok geleneksel CEO onların peşine düşmez.
Bu durum, Jeff Bezos ve Elon Musk gibi uzun vadeli düşünürlerin dünyayı değiştiren girişimlerinde aslında daha az rekabetin içinde oldukları anlamına gelir ve onlara tüm girişimlerinde rekabetsizlik avantajı sağlar.
Uzay yarışında Musk’ın SpaceX’i ile Bezos’un Blue Origin’inin başbaşa kalmasına, Amazon batı yarıkürenin en baskın perakendecisine, Tesla’nın da elektrikli araç pazarının tartışması liderine dönüşmesine şaşmamak gerekiyor.
Yeri gelmişken Jeff Bezos’un uzun vadeli düşünmesinin gerçek hayattaki karşılığına dair bir kaç örnek vermek isterim..
Bezos, Amazon'un yaklaşık 30 yaşında olmasına rağmen, işe daha yeni başlayan bir "startup" olduğuna inanıyor ve bu zihniye "Birinci Gün Felsefesi" adını veriyor. Birinci gün felsefesi Amazon'un kültürüne adeta işlenmiş. Bu sayede şirketin uzun vadeli büyüme ve gelişme perspektifi hep taze tutuluyor.
Bezos, başarısız olma ihtimali yüksek ve sonuç alması yıllar sürecek cesur deneylere milyarlarca dolar harcamaya ve kaybetmeye de her zaman hazır. Amazon’u bir yazılım firmasından donanım da üretebilen bir şirkete dönüşme girişimi buna bir örnek.
Bu plan çerçevesinde geliştirilmeye çalışan cep telefonları tam bir başarısızlık oldu ama Bezos bu başarısızlığı sadece bir öğrenme fırsatı olarak gördü. Bugün Amazon Kindle kitap okuyucusu gibi son derece kaliteli donanımları başarıyla üretiyor.
Ayrıca Bezos’un günlük çalışmalarındaki odağı geleceğe doğru üç yıldır. Çoğu CEO, yangınları söndürmeye, üç ayda bir hissedarlarla ilgilenmeye ve üç aylık kazançlarını tutturmaya odaklanır. Oysa Bezos her kararında üç yıl sonrasını düşünür.
Bezos, Forbes ile yaptığı büyüleyici bir röportajda işleri nasıl farklı şekilde yaptığını anlatıyor:
“Üç ayda bir yapılan kar/zarar duyurusundan sonra arkadaşlar beni tebrik ediyor ve 'İyi iş, harika çeyrek' diyorlar. Oysa bu sonuçlar için üç yıl önce çalışmıştım. Şu anda da üç yıl sonra gerçekleşecek bir çeyreğin sonuçları üzerinde çalışıyorum”
İş fırsatları kısa vadeli aktörler yalnızca kısa sürede karşılığını veren fırsatların peşine düşerlerken, uzun vadeli aktörler en iyi fırsatları kovalamayı tercih ediyorlar.
Bu nedenle, uzun vadeli aktörlerin aralarından seçim yapabilecekleri daha geniş bir fırsat sepeti var. Ve daha uzun vadeli fırsatlar neredeyse her zaman en büyük fırsatlardır.
# 2: Karar Kalitenizi Artırır
“Uzun vadeli düşünme, buluş için gerekli olan deneme, yanılma ve öğrenme süreçlerini destekler ve keşfedilmemiş alanlarda öncülük etmemiz için bizi özgürleştirir.”- Jeff Bezos
Tüm zamanların en tanınmış psikologlarından birisi olan Stanford profesörü Philip Zimbardo “Zaman Paradoksu” isimli kitabında yayınladığı araştırma sonuçlarında zamana karşı tutumumuzun hayatlarımız üzerinde nadiren fark ettiğimiz derin bir etkiye sahip olduğu sonucuna varmış.
Zimbardo'ya göre zaman ufkumuz bizim için belki görünmezdir, ancak kararlarımızın üzerinde inanılmaz büyük etkisi vardır. Kendi geliştirdiği Zaman Perspektif Envanteri ile 10.000'den fazla kişiyle anket yaptıktan sonra Zimbardo, insanların zamana karşı tutumların beş kategoriye ayrıldığını keşfetmiş:
“Geçmiş olumlu” insanlar eski güzel günlere odaklanırlar.
“Geçmiş olumsuz” insanlar geçmişte yanlış giden şeyleri bir türlü kafalarından atamazlar.
“Şu an hedonist” insanlar anı yaşarlar, anlık zevk arar ve acıdan kaçınırlar.
“Şu an kaderci” insanlar olayların kendi kontrolünde olmadığına inanır, dış dünyanın getirdikleri ile sürüklenirler.
“Gelecek odaklı” insanlar ise gelecek için planlar yapar, kararlarının, davranışlarının ve tutumlarının daha olumlu bir geleceğin yaratılmasında işe yarayacağına güvenirler.
Zimbardo’nun ortaya koyduğu zihniyetlerin her biri farklı bir dünyada yaşamak gibidir.
Ve tabii ki hangi zihniyetin en iyi sonuçları verdiğini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek:
Geleceğe odaklı insanlar, profesyonel ve akademik olarak daha başarılı olma, iyi beslenme, düzenli egzersiz yapma, sağlıklı ilişkiler kurma ve koruyucu doktor muayeneleri planlama eğilimindedir. Yani onların hayat kaliteleri her yönüyle daha güçlü.
Sonuç olarak "zaman ufkumuz" kararlarımızı belirler. Kararlar ise kaderimizin mimarıdır.
# 3: Bileşik Faizin Gücünden Yararlanmak
Einstein, bileşik faizi dünyanın sekizinci harikası olarak adlandırırdı.
Warren Buffett ise bileşik faizin başarısına yol açan en önemli üç faktörden biri olduğunu söyler..
Uzun bir süre boyunca tutarlı bir şekilde doğru şeyleri yaparsak, istediğimiz gelecek gittikçe daha kaçınılmaz hale gelir çünkü eylemlerimiz zamanla birbirini etkiler ve çarpan etkisi ile sonuçlarını büyütür. Tıpkı tepeden aşağı yuvarlanan küçük bir kartopunun her dönüşte yavaşça kar toplaması ve kocaman kütleye dönüşmesi gibi.
James Clear "Atomic Habits" isimli kitabında bileşik faizin gücünü %1’lik iyileştirmelerin uzun vadedeki etkisini matematik bir formüle dökerek anlatır.
Clear’in matematiğe dayandırdığı formüle göre bir yıl boyunca herhangi bir konuda kendinizi her gün %1 iyileştirebilirseniz yıl sonunda tamı tamına 37 kat daha iyi bir performans göstermeye başlayabilirsiniz.
Tam tersine aynı konuda kendinizi her gün %1 oranında kötüleştirirseniz 365 günün sonunda performansınız %97 oranında azalacaktır. Yani pratikte performansınız sıfırlanacaktır.
Elbette her konuda her gün %1 iyileştirme yapılamaz. Ayrıca bir noktadan sonra fiziksel kısıtlamalar da bizi engellemeye başlarlar. Örneğin mevcut durumda 1 metre yükseğe sıçrayabilen bir basketbolcu, sıçrama becerisini her gün %1 iyileştirerek yıl sonunda 37 kat daha fazla sıçrayamaz. Çünkü 37 metre sıçrayabilen insanlar fiziksel olarak mümkün değiller. (En azından yerçekimli dünyamızda.)
Ama şurası garantili: Bir basketbolcu her gün daha yükseğe sıçramak için küçük iyileşmeler yaparsa, yıl sonunda mutlaka bugünkünden daha yükseklere sıçramanın yollarını bulacaktır.
Bileşik faiz fikrine dayalı uzun vadeli projelerin ilk aşamalarında onun büyüleyici gücünü hissedemezsiniz.
Başlangıçtaki sonuçlarınız çabanızla sıkı bir şekilde ilişkilidir, ancak zaman ilerledikçe etkiler ve işler kendiliğinden hallolmaya başlar. Bileşik faizin gücüne inanan büyük yatırımcı Warren Buffet'in 81 milyar dolarlık dev servetinin 70 milyar dolarının 50'inci yaş gününden sonra gelmesi buna tipik bir finansal örnektir.
Sonuç:
Uzun vadeli düşünmek başarınızı çok artırabilecek bir güç. Ama doğrusu bu ya, hiç de kolay değil.
Önümüzdeki günlerde uzun vadeli düşünme kasınızı geliştirmek için bazı yöntemleri paylaşıyor olacağım, umarım ilginizi çeker.
Comments