Başarılı olmak için şanslı olmak gerektiğine inanmıyorum. İnandığım tek şey varsa o da; azim ve kararlılıkla yürümek.
‘’Ne kadar şanslısın!’’, ‘’Keşke sendeki şans bende de olsa!’’, ‘’Off bugün de şansım yaver gitmedi." Hayatımız bu cümlelerle çevrili..
Hepimizin bildiği gibi şans, bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum olarak tanımlanır. Sizi bilmem ama ben bu tanımlamaya inanmıyorum! Bana göre şans dediğimiz şey, kişisel karar ve çabalarımız sonucu çıkar ortaya.
Kendinizi Sınırlamayın
Kişisel bir hikaye: Mezun olduğumda şirketler Boğaziçi, ODTU gibi Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden mezun olanları almak istiyorlardı işe… Bense Marmara mezunuydum ve işe alımda yıldız üniversite şartı koşmayan iş ilanlarını ayıklamak oldukça zordu. Fakat ne oldu biliyor musunuz? O üniversitelerin mezunlarının birçoğundan daha hızlı girdim uluslararası bir şirkete.
Çevrenizde sizden iyi olanlara, sizden iyi okullarda okuyanlara, yıldız şirketlerde çalışanlara bakıp da kendinizi sınırlamayın ve sizi etiketlemelerine izin vermeyin. Çünkü tüm bunların ötesinde en önemli olan: Kendinizi nasıl donattığınız ve nasıl anlattığınız.
İstediğimiz insan olmak ya da istediğimiz hayata sahip olmak için ne kadar uğraşıyoruz? Mesela bugün o istediklerine ulaşmak için bir şeyler yapacak mısın yoksa bugün de dünün aynısı mı olacak senin için?
Negatiflik hissinden, kötü düşüncelerden uzaklaşın lütfen. Cesaret ve kararlılıkla ilerlerken yeni adımlar atmaktan korksak da denemeye devam etmemiz lazım. Ve sonrasında şans zaten gülümseyecektir bize.
‘’Başarılı olmak için çaba gösterirsen şans seninledir. Tembeller için şans diye bir şey yoktur.’’ Montesquieu.
Gerçek Bir Hedefiniz Olsun
Danışanlarımdan biri olan Sibel’den bahsetmek istiyorum:
Sibel, bir devlet lisesinden mezun olduktan sonra iki yıllık ön lisans programı olan İnsan Kaynakları Bölümü'nden mezun oldu. Tabi ki birçok yeni mezun gibi başta iş bulmakta oldukça zorlandı. İş arama sürecinde hayal ettiği kariyere sahip olabilmek için haftada 25 saat İngilizce çalıştı kendi kendine.. Kursa gidecek veya özel ders alacak parası yoktu. Sadece kocaman hayalleri vardı.
Şu an 28 yaşında Sibel, akıcı bir İngilizce'si var ve global bir firmanın İnsan Kaynakları'nda çalışıyor. İşte biz buna şans değil, azim ve kararlılık diyoruz.
Sundar Pichai Peki Hindistan’da 2 odalı bir evde doğan Google CEO’su Sundar Pichai’nin öyküsünü Haddini Aş Hikayeleri’nde yayınlamıştık.
Son derece fakir ve zor şartlarda bir çocukluk geçiren Pichai, gençliğinde bilgisayarlarla ilgilenmeye başlıyor ve yazılım büyük bir tutku haline geliyor onun için. Lise eğitimini Hindistan’da tamamladıktan sonra burs imkanlarını kollayarak üniversite için Amerika’ya gidiyor. 2015’ten beri ise Google’ın CEO’luk görevini yürütüyor. O zamana dek geçen yıllarda ne denli sıkı çalıştığından ve hedefine kitlendiğinden bahsetmiyorum bile.
Pichai’yi şu sözleriyle daha iyi anlamamız mümkün:
“Teknolojiyi her zaman çok sevdim. Her zaman Silikon Vadisi’nde çalışma hayalim vardı. Küçüklüğümde Silikon Vadisi hakkında şeyler okur, amcamdan hikayeler dinlerdim.”
Şanslı olmaya değil, gerçek bir hedefimiz olmasına odaklanmalıyız. Ne zaman ki hedeflerimize odaklanırız, işte o zaman durdurulamaz oluruz.
Yeni Şeyler Öğrenin
Alışkanlıklarımızın dışına çıkmak, yeni şeyler denemek bizi yepyeni hayatlarla ve olasılıklarla karşılaştırarak önümüze yeni kapılar açar.
Haddini Aş web sitesini oluşturmaya başlarken bir gün bir yazılıma tüm detaylarıyla hakim olacağımı hayal bile edemezdim. 40 yaşındaydım, yazılım dünyasına oldukça yabancıydım ve elimde hedeflerimden başka bir şey yoktu. Ama sadece öğrenmeye zaman ayırarak, odaklanarak, deneyip yanılarak bugün binlerce insan tarafından ziyaret edilen bir web sitesi yaratmayı başardım.
Bugün internetten öğrenemeyeceğimiz tek bir şey dahi yok. Yeter ki zamanımızı Instagram’da ya da alışveriş sitelerinde harcamak yerine kendimize yeni ilgi alanları oluşturmaya ve yeni şeyler öğrenmeye karar verelim.
Ayrıca Bakınız; 20'li Yaşlarda Kendime Vereceğim 8 Öğüt
Tekrar Denemekten Çekinmeyin
Çoğumuz bir şey yolunda gitmeyince hayal kırıklığına uğruyor, başarısızlık karşısında boynumuzu büküyor ve tekrar başarısız olmaktan korkuyoruz. Bu oldukça insani bir duygu durumu. Ancak bu duygunun esiri olarak yapmak istediklerimizden vazgeçtiğimizde, işte tam o zaman şansımızı kaybediyoruz.
Yeni Bir Pencere Aç‘ta yazdığım ve okurların çok sevdiği bir cümle vardı:
Denemekten değil, vazgeçmekten korkuyorum.
Yaşadığı tüm reddedilişlere, tüm başarısızlıklara, tüm hayal kırıklıklarına rağmen denemeye devam ederek yaşamının liderliğini eline almış birçok sanatçı, iş ve bilim insanının hikayelerinden ilham almak isterseniz Haddini Aş Hikayeleri'ne göz atmak ve Haddini Aş kitabını okumak isteyebilirsiniz.
Yeni İnsanlarla Tanışmaya Açık Olun
Eğer karşımıza yeni fırsatlar çıkmasını istiyorsak, yeni insanlarla tanışmalı, çevremizi genişletmeliyiz. Her insanın farklı hikayesi, farklı yeteneği, farklı bir dünyası var. Dolayısıyla yeni insanlar hem bize ilham verebilir hem de hayallerimizi gerçekleştirecek bağlantılara ulaşmamıza yardımcı olabilir. Ben network kurmanın gerçekten işe yaradığına inanıyorum. Ya siz?
Cesur Olun
Çoğu zaman bir işe başlarken korku duyarız. Geçmişte yaptığımız hatalar gelir aklımıza belki, belki de çevremizdekilerin ‘’yapamazsın’’ demesine takılmışızdır. Fakat kabul edelim ki bugün çok başarılı bulduğumuz birçok insan korku hissetmediklerinden değil; korkularına “rağmen” ilerlemeyi seçtikleri için bu noktadalar! Cesur olmak bir sanattır.
Son söz;
Dünyanın nerede olursak olalım, kendinizi en şanssız kişi olarak düşünüyor bile olsanız, gerçekten risk almaya, konfor alanımızdan çıkmaya başladığınızda, önünüze yeni pencereler açıldığını göreceksiniz.
Önce siz hazır olun, kendinize inanın ve kendinize bir şans verin. Her ne kadar bazen hissedemesek de, yaşamın olağanüstü cömertliğini yadsıyamayız. Yeter ki keşfe çıkalım!
Yorumlar