Mindful Beslenme: Yemekle Olan İlişkimiz, Aslında Hayatla Olan İlişkimiz Olabilir Mi?
- Pınar Özkent
- 2 Mar 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Mar 2023
Yemeklerinizi nasıl yiyorsunuz? Hızlı hızlı mı, yoksa yavaş yavaş lokmalarınızı iyice çiğneyerek mi?
Ayakta atıştırmak mı en çok yaptığınız, yoksa oturup keyifle, farkındalıkla beslenmek mi?
Peki bunların hayatı yaşama biçiminizle de ilişkili olabileceğini hiç düşündünüz mü? Yani yemekle olan ilişkiniz, hayatla olan ilişkiniz olabilir mi?
Uçakların kalkışı sırasında pilot uçağı yönlendirir. Bir süre sonra ise otomatik pilot devreye girer ve uçak otopilot ile uçurulur. İşte biz de bu hız çağında çoğunlukla hayatımızı otomatik pilotta yaşıyoruz. Beyin hep alışmış olduğu sistemle çalışmaya devam ediyor.
Beyninizin otomatik pilotu "default mode network"(DMN) olarak bilinen "varsayılan mod" hayal kurarken ya da geçmiş ve geleceği düşünürken aktif olan bir bölüm. Beyin dinlenme durumundayken aktif bulunup hayal kurma ve geleceğe hazırlanma, çağrışımlar arasında ilişki kurma veya bellek kayıtlarını tamamlama gibi farklı işlevleri yerine getiriyor. DMN dinlenme durumunda aktif oluyor, dikkat gerektiren veya belli bir amaca yönelik yapılan görevlerde ise baskılanıyor. Bir şeyi çok düşününce bulamadığınız halde dinlenirken bulmanız da bu sayede oluyor.
Varsayılan mod ağı, rutin işleri düşünmeden yapmamızı sağlıyor. Örneğin, işe doğru yola çıkıyorsunuz, her gün gittiğiniz yolda ilerlerken beyniniz otomatik pilot modunda çalışıyor ve ekstra bir odaklanma çabanız olmuyor.
Aynı durum yemek yerken de olabiliyor, yemek yerken her zaman besini düşünüyor
musunuz? Hayır, çünkü default mod ağı sizin adınıza görevini yaparken siz de belki yarınki
toplantınıza, arkadaşınızın size söylediklerine ya da başka bir konuya odaklanıyorsunuz.
Sinema salonlarını düşünün, daha film başlamadan reklamları izlerken bir bakıyorsunuz siz yediğinizi anlamadan mısırınız bitivermiş. Ya da işten eve öfkeyle geliyorsunuz, hemen mutfağa gidip bir paket kuruyemişi, bisküviyi ya da çikolatayı yiyip kısa süreli bir rahatlama yaşıyorsunuz, belki ardından da pişmanlık ve suçluluk. Bu sırada zihniniz oradan oraya uçuşuyor, odağınız asla yediklerinizde değil.
Sürekli otomatik pilot modunda beslendiğimizde ise uzun dönemde fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları, yeme bozuklukları ve kilo yönetimi ile ilgili problemler karşımıza çıkabiliyor.
Peki otomatik pilotta yemeye karşı nasıl bir çözüm önerirsin derseniz "yeme farkındalığı ile
beslenme"derim. Yani otomatik pilottan çıkıp başlangıç zihniyle yemek yemek.
Tüm duyularımızla beslenmek de diyebiliriz buna. Besinin yapısını, kokusunu, dokusunu fark edip tadına vararak, haz alarak tüketmek.
Ayrıca Bakınız; Hayatınızı Değiştirme Vaktinizin Geldiğini Gösteren 3 İşaret
Mindful Eating (Farkındalıkla Beslenme)
Söylediklerin güzel de nasıl farkındalıkla yemek yiyeceğiz derseniz, aşağıdaki birkaç pratik öneri işinize yarayabilir:
1. Ekran karşısında, araç kullanırken ya da çalışırken yemek yememek. En temel haliyle
multitasking (çoklu görev) yapmadan yemek için özel vakit yaratmak ve o sırada sadece yemek yemeye odaklanmak.
2. Ana öğünleri yemek için en az 15-20 dakika ayırmak. (5 dakikada yenilen bir akşam yemeği sizi farkındalıktan uzaklaştırır.)
3. Besinleri küçük lokmalar halinde tüketmek. Besinlerin özellikle ilk 3-4 lokmasını daha yavaş, 2-3 saniye ağızda tutup besine odaklanarak keyifle tüketmek.
4. Besinleri paketinden tüketmek yerine güzel bir tabağa koyup yemek.
5. Araştırmalar gürültülü ortamların ve kırmızı gibi renklerin daha fazla besin tüketimini
desteklediğini gösteriyor. Fast food zincirlerinde bunu görmek mümkün. Bu yüzden eğer
mümkünse yemek için daha sakin, huzurlu ve sessiz ortamları tercih etmek.
6. Ayakta ve mutfakta atıştırmak yerine oturarak, eğer mümkünse mutfak dışında bir ortamda
yemek yeme alışkanlığı edinmek.
7. Meyveleri bütün halinde ısırıp ayakta tüketmek yerine dilimleyip tabağa koyup oturarak 5-10 dakika içinde yemeyi denemek.
8. Yalnız kendinize hazırlıyor olduğunuz zamanlarda da kendiniz için özel bir sofra ve yemek
düzeni oluşturmak. Özenle hazırlanmış güzel bir masada hafif müzik eşliğinde yemek güzel bir öz bakım deneyimi olmaz mı?
Bu sayede eğer yalnız hissettiğiniz zamanlarda aşırı yeme atakları yaşıyorsanız bunun da önüne geçme pratiği edinmiş olursunuz.
Buraya yeme farkındalığı ile ilgili bir egzersiz bırakıyorum. Bir çikolata yiyorsanız önce böyle
yemeyi deneyebilirsiniz, sonra da kendi normal yemeniz arasında bir karşılaştırma
yapabilirsiniz.
Konuyu detaylı dinlemek isterseniz de konuyla ilgili podcast bölümüm için buraya
Hayatla ve besinlerle sağlıklı ilişkiler kurabilmeniz dileğimle.
Fatma Gönen
Comments