Bazıları hayatı her ay başında alacakları maaşa bağlamış durumda. Ben onlara "maaştan maaşacılar" diyorum.
Bazıları hayatı projeler halinde görüyor. Ben onlara "projeciler" diyorum.
Ve bazıları ise maceradan maceraya koşuyor. Ben onlara "dolu dolu yaşayanlar" diyorum.
Bu yazımda bu üç grup arasındaki farkları, getirdikleri ve götürdüklerini ele aldım.
1. Maaştan Maaşa Yaşayanlar
Maaştan maaşa yaşayanlar, tahmin edebileceğiniz gibi toplumun çoğunu oluşturan insanlar.
Bu insanların aydan aya alacağı para bellidir. Bu yüzden o paraya göre bir düzen kurar, giderlerini, kiralarını, borçlarını ona göre kurgularlar.
Üstelik genelde hayatlarını hep bu aydan aya gelecek para ile idame ettirmeyi düşündükleri ve para kazanabilmek için başkalarına fazlaca bağımlı, hep onların dediklerini uygulamak zorunda oldukları için, özgürlüğü pek tadamayan insanlardır bunlar.
Dolayısıyla bu şekilde çalışmayı seçen birisinin belli disiplin içinde yaşaması gerekir. Sonuçta maaşlı işlerin belli kuralları var ve çalışanların başlarının derde girmemesi için bu kurallara uymaları gerekir.
Ancak maalesef bu disiplinli hayat tarzı, bir süre sonra kendilerini geliştirmelerini ve yeni şeyler öğrenmelerini de sekteye uğratıyor insanların.
Bu yüzden maaştan maaşa yaşayan insanların bir süre sonra oldukça sıkıcı insanlara dönüşebiliyorlar ve bir süre sonra zihinleri kapanıyor, yaratıcılıklarını yitiriyorlar.
Aslında hayatlarını sabit bir maaş uğruna hiç ediyorlar ve belki de hayallerini satıyorlar.
2. Projeciler
Projeden projeye yaşayanların genelde bir ana işi vardır, bir de belli aralıklarla giriştikleri iddialı yeni projeler. Bu projelerde başarılı olmak, bir nevi onların tutkusudur.
Bu insanlar gelişime ve yeniliğe açıktırlar.
Belki hayatlarını toptan değiştirecek büyük değişimler yapmazlar, ancak her bir projede yeni bakış açıları, yeni tecrübeler edinirler.
Ben açıkçası kitap yazma projem, blog açıp onu büyütme projem, podcast projem ile kendimi bu grupta görüyorum.
5-6 ayda bir hayatıma yeni bir unsur katıyorum ve onu büyütüp renklendiriyorum. O sırada yepyeni şeyler öğreniyorum, yepyeni ufuklara açılıyorum, tabii ana işimi olan eğitim ve danışmanlığı da tutuyorum bir yandan. O da benim "maaşta maaşa" yönüm diyelim.
Ayrıca Bakınız; Bir Yan İş Kurun!
3. Maceradan Maceraya Yaşayanlar
Bu gruptaki insanlar hayatı dolu dolu yaşayanlar, maceralara atılmadan duramayanlar.
Macera yeni bir iş kurmak da olabilir, büyük kariyer değişiklikleri de, yepyeni bir alanda uzmanlaşmaya çalışmak da.
Mesela 4-5 yıl bir işi başarmayı kafaya koyup, onu başarılı hale getirdikten ve satarak güzel bir gelir elde ettikten sonra ''Ben şimdi Amazon Nehri'nin kenarında bir köyde yaşamak istiyorum.'' deyip alıp başını dünyanın öbür ucuna gidebilir bu insanlar.
Orada birkaç yıl yaşadıktan ve doyuma ulaştıktan sonra ''şimdi yeni bir kariyer inşaa etmenin zamanı'' diyebilirler.
Hiçbir kısıtlaması olmadığı için bu seviye insanı müthiş besleyen ve müthiş özgürlük getiren bir seviye. Ayırca son derece öğretici ve geliştirici bir hayat tarzı bu.
Yatırımcılık benim maceracı yönümü temsil ediyor.
4-5 yıl önce hiçbir şey bilmediğim bu alanda epey düşe kalka güçlü bir yere gelmiş durumdayım. Bu beceri beni hem finansal olarak özgürleştiriyor, hem yeni şeyler öğrenmemi sağlıyor, hem de "maaştan maaşa" ve "projeji" yönlerimi daha dengeli yönetmemi.
Dönüşmek
Ailelerimiz, eğitim sistemi, akrabalar bizi bu zamana kadar hep maaştan maaşa hayata çekmeye çalıştı. Kimimiz kabul etti ve o sıkıcı hayatları seçti, kimimiz ise yüreğinin sesini dinleyip dolu dolu yaşamayı seçti.
Ben özellikle son birkaç yıldır "projeden projeye" ve kısmen de "maceradan maceraya" yaşayanlar arasına katıldığım için rahatlıkla söyleyebilirim ki bu hayat çok zevkli bir hayat.
Yepyeni şeyler deneyip kurguladığınız, yeni şeyler öğrendiğiniz, sizi motive edecek, sizi hep genç tutacak bir yaşam tarzı bu.
Eğer "projeden projeye" ya da "maceradan maceraya" hayata geçebilirseniz, çok daha zengin, çok daha fazla şey öğrendiğiniz, çok daha fazla geliştiğiniz, uzun vadeli perspektif sayesinde kendinizi daha doğru alanlarda geliştirip daha doğru yatırımlar yaptığınız bir yaşam sürmüş olursunuz.
İşiniz hayatta kalmak için sürdürdüğünüz bir eylem olmak zorunda değil.
Sıkışmış bir şekilde yaşamak zorunda da değilsiniz.
Bu yüzden hangi grupta olmak istediğinize karar verin ve atılın yeni diyarlara. Ne dersiniz?
maaştan maaşa konu sürdürülebilinirlik noktasında bir tane kobi tarzı işletme işi kenarda bence iyi gider sizlere...orta ölçekli kendi işiniz bence güzel olur...maaş konusu bağımlılık...ve sigortalarımız...risk olunca yarın gelme dediği zaman ortada kalma riski olabiliyor...
bu pandemi dönemi yıllardır maaştan maaşa koşmanın ne kadar salakça bir şey olduğunu öğretti. Artık ben de projeci olacağım. Kobi, Yönetim ve İnovasyon Danışmanlık eğitimlerini aldım bundan böyle danışmanlık yapacağım. İnovasyon konusuna çok önem veriyorum ve bu konuda çalışıyor senin kitaplarını okuyorum. tavsiyelerini merakla bekliyorum
Sen hocam bence 3 ünü de yap bu çok bilgi oluyor insanda yeni gelişime açık 3-5 alan bile insan iş yapabilir...çok zevkli işler...bir de insan şey hayatından çok zevk alabiliyor....ek gelir imkanları bir de yatırım kafası da kendin bir kenara çekilip ben çekiliyorum diyebilirsiniz...bu açıdan yatırım finansal yönetim her zaman lazım....araştırma gücü bile akademik insana yeter çünkü daha önceden bir şeyleri düşünmüş insanların problemleri onların çözümü hazırı bilim adamları hazırlamışlar....hazıra konma değil....insanın okuması için...okuyup da uygulama mantığı daha engin vizyon sahibi olabilmesi mümkündür...çalışmak bir zevk oluyor bir aşk oluyor meşgale oluyor...ama uykuya dikkat nacizane önerim bu...ben zaten frekanslar uyuşuyor sana üye olcam...