top of page
Yazarın fotoğrafıpınarözkent

Kitap Özeti: Option B / Zorluklarla Yüzleşmek, Dayanıklılık Geliştirmek İsteyenler İçin

Güncelleme tarihi: 25 May 2023

Bu kitap, bir trajediyle yüzleştikten sonra yaşamak ve büyümekle ilgili. Kitap, bizi Sheryl'in yakın zamanda yaşadığı eş kaybı travmasıyla tanıştırıyor ve yazarın zorluklarla yüzleşmesiyle başlıyor.


Kitapta hem dokunaklı hikayeler hem de pratik tavsiyeler var. Ve Sheryl Sandberg kitabı şöyle açıyor: "Hayat asla mükemmel değildir, hepimiz bir dönem B seçeneğine ihtiyaç duyuyoruz."


 

Bu özet ücretsiz üyelerimiz içindir. Uluslararası ses getirmiş tüm kitap özetlerimize ulaşmak isterseniz, sizi Kitap Ekspresi'ne davet ediyoruz.


Kitap Ekspresi'nde özetlerimiz artık sesli olarak da sizlerle buluşuyor. Kitap Ekspresi'ne üye olun, hem her hafta bir bestseller kitabın özet ve ana fikirlerine ulaşın, hem dilerseniz özeti okumak yerine dinleyin. Önceki tüm ücretli özetlere de anında ulaşabilirsiniz. Hadi tam burada bekliyoruz!

 

Kitabın 2 yazarı var:


Sheryl Sandberg Amerikalı bir teknoloji yöneticisi, hayırsever ve yazar. Sandberg, Ağustos 2022'de istifa ettiği Facebook'ta uzun yıllar üst düzey yönetici olarak çalıştı. Kendisi aynı zamanda LeanIn.Org'un kurucusudur.


Adam Grant ise dünyaca ünlü bir psikoloji profesörü. Aynı zamanda New York Times'ın en çok satan yazarı olarak Orijinaller ve "Vermek ve Almak" gibi Türkiye'de de ses getirmiş kitapların yazarı.


Adam Grant, motivasyon ve anlamı nasıl bulabileceğimiz ve nasıl daha cömert, yaratıcı hayatlar yaşayabileceğimiz konusunda önde gelen bir uzman.


B Seçeneği, Sheryl'in kişisel iç görülerini Adam'ın zorluklar karşısında güç bulma konusundaki ufuk açıcı araştırmasıyla birleştiriyor.


Hayatlarındaki zorlukların üstesinden gelen çok çeşitli insanların hikayelerini inceliyor, krizdeki diğer insanlarla en iyi nasıl konuşabileceğimizi ve onlara nasıl yardım edebileceğimizi belirliyor. Aynı zamanda dayanıklı aileler, topluluklar ve işyerleri yaratmak için pratik ipuçları sunuyor.


Dave'in Ölümü


Sandberg ve eşi Dave Goldberg, Dave öldüğünde Meksika'da bir arkadaşlarının doğum gününü kutlamak üzere tatildeydiler.


11 yıldır evliydiler ve iki küçük çocukları vardı. O sırada çocuklar Sandberg'in Kaliforniya'daki ailesinin yanında kalıyorlardı.


Dave tatil sırasında, aniden ağır bir kalp krizi geçirerek hayata veda ettiğinde Sherly tam bir şok yaşadı.

Çocuklara babalarının ani ölümünü açıklama, son derece zorlu bir cenaze töreni ve sevdiği adamı kaybetmenin kederi, onu alt üst etmişti.


Yasını tutarken görüştüğü oldukça nadir insanlardan biri çok yakın aile dostlarından psikolog Adam Grant'tı.


Grant ona dayanıklılığın doğuştan gelen bir özellik olmadığını, insanların kendi içlerinde geliştirebilecekleri bir şey olduğunu söylediğinde, dayanıklılık ve direnç konusu Sherly'nin ilgisini çekecekti. Çünkü bir şekilde yaşamaya devam etmek zorundaydı.


Sherly, dayanıklılık hakkında daha fazla bilgi edinmek ve bunu ilerlemek için nasıl kullanabileceğini öğrenmek için Grant ile çalışmaya karar verdi.


Adam Grant'ten öğrendiği ilk ve en önemli şeylerden biri "3 P" adı verilen bir kavramdı.



3 P Konsepti


Bu düşünce modeli, kederle başa çıkarken üç yararsız tuzaktan kaçınmamız gerektiğini vurgular.


Psikolog Martin Seligman bunları, insanların travmatik olayların üstesinden gelmesini engelleyen üç özellik olarak tanımlamıştır.


Travmanın Üstesinden Gelmemizi Zorlaştıran 3 Davranış


1. Kişiselleştirme (Personalization)


Kişiselleştirme, hatalı olduğumuza dair inançtır. Farklı bir şey yapabilirdik ve sonuç farklı olurdu. Oysa olayın bizim hatamız olmadığı aşikardır.


Her zaman davrandığımız gibi davranıyorduk ve bunu başka türlü yapamazdık.


Başlarına gelen kötü şeyler için kendilerini suçlayan insanlar, bunun kendi hataları olmadığına inananlara kıyasla çok daha zor bir dönemden geçerler.



2. Genelleme (Pervasiveness)


Genelleme, bir trajedinin hayatın her alanına dokunacağı varsayımını ifade eder.


Bu olayın hayatımızın tüm alanlarını etkileyeceği inancıdır. Çünkü başımıza berbat bir şey geldiyse, diğer her şey berbattır.


Aniden işinizi kaybettiniz ve bir işe yaramadığınızı, çocuklarınızın sizi sevmediğini veya bir sonraki işinizi de muhtemelen kaybedeceğini düşünürsünüz.


Bu sadece psikolojik bir bakış açısıdır... Gerçekliğe dayanmaz. Bu genellemeyi fark etmemiz önemlidir çünkü bir sütun tüm kaleyi yıkmayacaktır.


3. Kalıcılık (Permanence)


Kalıcılık, kötü bir durumun asla daha iyiye gitmeyeceği varsayımıdır. Olayların artçı şoklarının sonsuza kadar süreceği inancıdır.


Kız ya da erkek arkadaşımız bizden ayrıldığında ilk hissettiğimiz ve bir daha mutlu olmayı hayal bile edemediğimiz duygu durumu gibi.. Ama belki şu anda o kişinin görüntüsünü bile tam hatırlamıyoruz.


Aslında zaman tüm yaraları iyileştirir ve hissettiğimiz o güçlü trajik duygular zamanla gücünü kaybeder.


Bu inançla mücadele etmek zordur. Bunun için zaman yolculuğu yapmak gerekebilir.


Geçmişte başa çıkamadığımızı düşündüğümüz neler olmuştu?

Şu an aynı etkiyi gösteriyorlar mı?

Yoksa bir şekilde yaşamaya devam ettik ve yeniden hayatın akışında mutluluğu yakaladık mı?


Sherly dayanıklılık kazanmak için 3P modelini kullanması gerektiğini biliyordu ama ilk başlarda bu tabi ki onun için oldukça zordu.


İnsanın kendine yasını sürmesi için zaman vermesi gerekir. Sherly de zamanın ruhuna güvenecek ve bir süre sonra "genelleme" ve "kalıcılık" inançlarını aşmaya başlayacaktı.



"Dayanıklılık içimizin derinliklerinden ve dışımızdaki destekten gelir. Hayatımızdaki iyi şeyler için şükretmekten ve kötü şeyleri kabullenmekten gelir. Kederi nasıl işlediğimizi analiz etmekten ve bu kederi basitçe kabul etmekten gelir. Bazen düşündüğümüzden daha az kontrol sahibiyizdir. Hayat bizi dibe çektiğinde, dibe tekme atabileceğimizi, yüzeyi kırabileceğimizi ve tekrar nefes alabileceğimizi öğrendim."


Travma İle Başa Çıkmak


Dostu Adam Grant Sherly'e, psikolojik araştırmaların, minnettarlıklarını yüksek sesle ifade eden insanların, olumsuzluklar üzerinde duranlara göre daha mutlu oldukları fikrini desteklediğini söyledi. Ve ona minnettar hissettiği şeyleri yazmak gibi egzersizler önerdi. (Bu şeyler küçük ya da önemsiz görünse bile.)


Sandberg'in kocasının ölümünden sonraki ilk aylarda çok zorlandığı bir şey de diğer insanlarla ya da en azından bazı insanlarla etkileşim kurmaktı.


Bazı insanlar tam olarak ne söyleyeceklerini biliyormuş gibi görünürken, diğerleri onun trajedisini tamamen görmezden geliyordu. (Çünkü bazıları hiçbir şey söylemediklerinde bunun karşısındaki kişi için daha iyi olduğunu düşünürler ve bu normaldir.)


"Öğrendiğim en önemli şeylerden biri, birini öldükten sonra da ne kadar derinden sevmeye devam edebileceğiniz. Ona sarılamayabilir ya da onunla konuşamayabilirsiniz, hatta başka biriyle çıkabilir ya da onu sevebilirsiniz, ama yine de onu aynı derecede sevebilirsiniz. Oyun yazarı Robert Woodruff Anderson bunu mükemmel bir şekilde ifade etmiştir: "Ölüm bir hayatı sona erdirir ama bir ilişkiyi sona erdirmez."


Bir Günlük Tut Sherly


Adam Grant travma sonrası Sherly'nin bir günlük tutarak birkaç başlıkta günü değerlendirmesini istediğinde önce koskoca bir itiraz ile karşılaşıyor. Ancak Sherly zamanla yazmanın iyileştirici gücüne teslim oluyor.


Günlüğe Ne Yazmalı?


1. O gün yaşadığınız 3 küçük kazanımı listeleyin.


"Bugün tüm e-postalarımı gözden geçirdim "den "Birkaç bulaşık yıkadım "a kadar her şey olabilir. Bu sizi o günkü başarılarınıza yönlendirir ve hayatın bitmediği, hala ilerleyebileceğiniz fikrini daha da pekiştirir.


2. Biraz akışta kalın.


O günle ilgili aklınıza ne gelirse yazın. Nasıl hissettiniz, ne zaman hissettiniz, ne yaptınız.. Bu sadece daha sonra okuduğunuzda geçmişe bir yolculuk yapmakla kalmaz, aynı zamanda terapisel bir faydası vardır.


3. Ne için minnettar olduğunuzu yazın.


Bir küçük şey ve bir büyük şey. "Sağlığım için minnettarım ve kullanabileceğim bir arabam olduğu için şükrediyorum."


Minnettarlık her zaman sağlıklı bir bakış açısı getirir, sahip olduklarınız için şükretmenizi sağlar ve size her şeyin çok daha kötü olabileceğini hatırlatır.


4. Yaşadığınız üç güzel anı yazın.


İş arkadaşlarınızla az da olsa güldünüz mü? Çocuklarınız size komik bir soru sordu mu? Güzel bir günde dışarı çıktınız mı? Bu anları not edin ve kendinize hayattaki olaylardan hala keyif alabileceğinizi hatırlatın.


Ayrıca, özellikle daha sonra defteri gözden geçirdiğinizde, küçücük de olsa daha iyi hissettiğiniz zamanlarınızın olduğunu bilmek size iyi gelir.


Kontrol Duygusu


Stres üzerine yapılan klasik bir deneyde, insanlar bulmaca çözmek gibi konsantrasyon gerektiren görevleri yerine getirirken, rastgele aralıklarla rahatsız edici derecede yüksek bir sesle rahatsız edilirler.


Denekler, gürültüden rahatsız olarak terleme, kan basınçlarında yükselme ve kalp atışlarında hızlanma yaşarlar.


Odaklanmakta zorlanır ve hata yaparlar. Bazıları hayal kırıklığına uğrayarak pes eder. Araştırmacılar, devam etmeye çalışanlara bir düğme verirler. Gürültü çok rahatsız edici hale gelirse, bir düğmeye basarak gürültüyü durdurabileceklerini söylerler.


Bu düğme katılımcıların daha sakin kalmalarını, daha az hata yapmalarını ve daha az hassasiyet göstermelerini sağlar. Ve şaşırtıcı olan kısım, katılımcıların hiçbirinin düğmeye gerçekten basmamış olmasıdır. Gürültüyü durdurmak değil, gürültüyü durdurabileceklerini bilmek fark yaratır. Kontrol onlarda olduğu için strese daha fazla dayanabilirler.


Kontrol sahibi olmak her zaman bizi daha iyi hissettirir. İşler zor göründüğünde basılacak bir düğmeye sahip olmak her zaman onu daha yönetilebilir hale getirir.


Sheryl, hangi ruh sağlığı kaynaklarına ulaşabileceğinizi bilmenizi ve gerektiğinde konuşabileceğinizi bildiğiniz arkadaşlarınız ve aileniz olmasını öneriyor. Düğmeye basmak zorunda kaldığınız anlar için, her zaman gidebileceğimiz ve sırtımızı dayayabileceğimiz insanlar olduğunu kendimize hatırlatmamızın önemini vurguluyor.


Özetle,


Kederle başa çıkarken kişiselleştirme, genelleme ve kalıcılıktan kaçınmak önemlidir. Kendinize; 3 küçük günlük kazanım, minnettar olduğunuz küçük şeyler, 3 güzel anınızı yazarak ve günlük tutarak destek verin.


Her şey çok ağırlaştığında basabileceğiniz bir ya da birkaç düğme belirleyin. (Arayacağınız kişiler, doktorunuz, sizi iyi hissettiren bir cafe gibi..)


Travma Sonrası Ayağa Kalkma ve Büyüme


Grant ve Pennsylvania Üniversitesi'ndeki meslektaşları, travma sonrası büyümenin 4 sonucu olduğunu ortaya koyuyor:


- Kişisel gücünüz ve dayanıklılığınız artar.


- Takdir etme ve şükran duygunuz yükselir. (Travmadan sonra neşe farklı görünür - örneğin travmatik olmayan bir gün harika bir gündür. Özel bir şey olması gerekmez.)


- Daha derin ilişkiler kurmaya başlarsınız. (Zamanı daha az toksik ortam ve kişilerle geçirerek özü olan ilişkilere odaklanmak gibi - çünkü zaman değerlidir.)


- Hayatta daha fazla anlam keşfeder, yeni olasılıklar görebilirsiniz. Çünkü en zor anlarda bile farklı olasılıkları görerek, oradan çıkmışsınızdır bir kere.


"Trajedi kapınızı kırar ve sizi esir alır. Kaçmak çaba ve enerji gerektirir. Zorluklarla yüzleştikten sonra huzuru aramak, sizden çalınan şeyi geri almaktır."

***




2.488 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page