Pek az insan hayatıyla ne yapmak istediğini bilip, bunu gerçekleştiriyor.
Çünkü hayatınızla ne yapmak istediğinizi keşfetmek zor bir zanaat.
Bu yazımda hayatınızla ne yapmak istediğinizi kolayca keşfedebilmeniz için pratik ve gerçekçi bir yöntem öneriyorum size. Dilerseniz yazıyı şu linkten bir podcast olarak da dinleyebilirsiniz.
Şu dünyada geçirdiğimiz günlerin sayısı oldukça kısıtlı. Bize bahşedilmiş bu kısıtlı zamanın iyi değerlendirmek gerek.
Sevdiğimiz, bize kendimizi iyi hissettiren, yapmaktan hoşlandığımız şeyleri yaparak, değer verdiğimiz amaçlar uğruna çalışarak geçirmeliyiz günlerimizi.
Sorun şu ki, pek azımız hayatımızla ne yapmak istediğini biliyor ve hayatımızı isteklerimize göre şekillendiriyoruz.
Çoğumuz hayatın hiç durmak bilmeyen akışına kendimizi kaptırıyor, kendimizin aslında ne yapmak istediğini asla bilmeden, önümüze konan fiks menüye razı, oradan oraya sürüklenip duruyoruz.
Elbette bu sürüklenmenin parasal nedenleri olabilir.
Ülkemizin zor şartlarında insanlarımız geçim sıkıntısından bellerini doğrultup hayatla ilgili daha felsefi sorgulamalara giremiyorlar.
Kabul.
Ama pek çoğumuzun sürüklenişi kendi kararsızlığımızdan aslında. Yani hayatımızla ne yapmak istediğimizi bilmemizden.
Aslında hayatımızla ne yapacağımızı bilmememiz çok da doğal.
Çoğumuz kendimizi iyi tanımıyoruz ki.
Okullarda kendimizi nasıl daha iyi tanıyabileceğimiz öğretilmiyor. Ailesi bu bilinç seviyesinde olan ve çocuğuna kendisini tanıma fırsat veren şanslılarımız ise daracık bir azınlıktalar.
Kaldı ki kendini tanımak hiç kolay bir zanaat değil.
Bu belki geç yaşlarda kendi kendine zaten gerçekleşiyor. Ne de olsa hayat sert ve güçlü bir öğretmen.
Ama genç bir insanın, çevrenin ve şartların dayattığı dogmalardan sıyrılıp, kendine has yönlerini keşfetmesi ve hayatıyla ilgili cesur kararlar vermesi oldukça zor ve belirsiz bir süreç.
İşte bugün size kendinizi tanıyabilmeniz ve hayatınızla ne yaparsanız kendinizi mutlu ve tatmin olmuş hissedeceğinize karar verebilmeniz için bir yöntemi tanıtmak istiyorum.
Son derece basit bir yöntemi.
Hayır sizden öyle derin meditasyonlar yapmanızı, hayat koçlarına tonla para kaptırmanızı, işi gücü bırakıp kendi içinize döneceğiniz ruhani yolculuklara filan çıkmanızı istemiyorum.
Önereceğim yöntem çok daha basit ve masrafsız.
Size hayatınızın günlük akışını bir excel tablosuna kaydetmenizi öneriyorum.
Günü saat dilimlerine böleceğiniz bu tabloda, herhangi bir anda ne yaptığınızı, bunu yapmaya hazırlanırken, yaparken ve yaptıktan sonra ne hissettiğinizi kaydetmeniz gerekiyor.
Bu kadar basit işte.
Bu yönteme çok inanıyorum çünkü kendim de denedim ve çok işe yaradı.
Yeni bir dağa tırmanmaya, yani kurumsal eğitim hizmetlerimi azaltıp, kendimi yazmaya ve podcastler üretmeye verme kararım bu yöntem sayesinde oluştu.
Yöntem şöyle işliyor.
İlk adımda basit bir excel tablosu yaratıyorsunuz.
Tabloda günün her saatinde ne yaptığınızı mümkün olan en detaylı şekilde yazıyor, yanındaki sütuna ise o sırada ne hissettiğinizin yine mümkün olan en detaylı şekilde notunu düşüyorsunuz.
Bu tabloyu mesela 30 gün boyunca aksatmadan doldurursanız, ne yaparken nasıl hissetiğinize dair çok güçlü bir veriye sahip oluyorsunuz.
Ben kendi deneyimimde yazı yazarken ve podcastler hazırlarken kendimi işe tamamen kaptırdığımı, her detayın kendimce mükemmel olması büyük çaba harcadığımı, ama çok yoğun ve aslında parasal karşılığı olmayan bu işlerin beni müthiş tatmin ettiğini farkettim mesela.
Yöntemin gücü basitliğinden ve gerçek veriye dayanmasından geliyor.
Hayatla ilgili ne yapmak istediğinizi düşünmek yerine, zaten yaptıklarınızdan hangilerinin sizi tatmin ettiğini, gerçek verilere bakarak analiz etmek çok daha pratik ve gerçekçi bir süreç.
Eğer yaptığınız işe kendinizi saatlerce kaptırıyor ve hiç bir parasal karşılığı ya da başkalarının takdiri olmadan, ondan büyük zevk alıyorsanız hayatınızla ne yapmanız gerektiği size adeta haykırıyor demektir.
Yıllar önce de ticaretten değil öğrenmekten ve öğretmekten zevk aldığımı da yine bu yöntemle keşfetmiş, o dönemde ticaret hayatından çekilip bir eğitimciye olmaya karar vermiştim.
Hayat ilerledikçe insanın istekleri değişebiliyor elbette. O yüzden bu yöntemi zaman zaman tekrar kullanmak gerekebiliyor. İnsan dinamik bir varlık sonuçta.
Şimdi bazılarınızın “Hocam tamam da nasıl para kazanacağız” diye sorduğunu duyar gibiyim.
Bu sorunun teknik ve detaylı cevabı başka bir yazıya kalsın.
Ama şimdilik size küçük bir ipucu vereyim.
52 yaşındayım ve bugüne kadar sevdiği işte mükemmeleşmiş ve her gün mükemmeleşmeye devam eden bir insanın, geçim sıkıntısı çektiğini ya da mutsuz olduğunu hiç görmedim.
Ayrıca Bakınız; Gişe Fiyaskosu Bir Film: Esaretinin Bedeli
Comments