Bugün, son dönemdeki hayat tercihlerimde bana da yol gösteren, hem öğretileriyle ufkumu açan, hem de girişimcilik maceralarıyla bana örnek teşkil eden birisini tanıtmak istiyorum size: Anthony Robbins
Üniversite mezunu olmayan, bir zamanlar şarlatanlıkla suçlanan, ancak kendine ve fikirlerine olan sonsuz inancı sayesinde bugün gelmiş geçmiş en iyi kişisel gelişim uzmanı, yaşam ve iş stratejisti olarak gösterilen, dünyaca ünlü birçok ünlü ismin yaşam koçluğunu yapan Anthony Robbins’in etkileyici hayat hikayesinde anlatıyorum bu yazımda.
İnancın, Öğrenme Aşkının ve Kendine Güvenin Yoğurduğu Bir Hayat
1960 yılında Kaliforniya’da dünyaya geliyor Tony. Anne ve babası o henüz 7 yaşındayken boşanıyorlar.
Tony erken yaşta kendini ve yeteneklerini keşfediyor. İçgüdüsel olarak, başkalarının değişmesine yardım etmekle kendini de değiştirebileceğini anlıyor. Hatta okul yıllarında kitaplardan ve kasetlerden insan duygu ve davranışlarını değiştirmenin temellerinin neler olduğuna dair bilgiler edinmeye çalışıyor. Bu, onun için bir tutku haline geliyor anlayacağınız.
İnsanların sorunlarını dinlemede ve önerilerde bulunmada öyle ustalaşıyor ki, lisede ‘’çözümlerin adamı’’ olarak ün salıyor.
Daha çok şey öğrendikçe, öğrenmeye daha bir tiryaki oldum. Hızlı okuma kursuna gittim, kitaplar için doymak bilmez bir iştah geliştirdim. Birkaç yıl içinde 700’e yakın kitap okudum. Hemen hepsi, insani gelişme, psikoloji, etkileme ve psikolojik gelişme konularıydı.
Robbins 17 yaşındayken müthiş bir fırsat yakalıyor ve ünlü motivasyon konuşmacısı ve yazar Jim Rohn seminerlerinin tanıtımında görev almaya başlıyor, aynı zamanda Jim Rohn’dan dersler alıyor.
Tony para biriktirip tüm parasını kişisel gelişim seminerlerine katılmak için harcıyor. Ancak bir süre sonra aynı konuları, aynı mesajları tekrar dinliyormuş gibi hissettiğinden yeni ve farklı şeyler arayışına giriyor.
Nörolinguistik programlama eğitimine katılıyor ve çok etkileniyor bu eğitimden.
İnsanın doğuştan sahip olduğu bir fobiyi bir saatte yok etmek gibi şeyler öğreniyorlar.
Eğitimin henüz beşinci günü, artık dayanamayarak sınıf arkadaşlarına dönüp ‘’hadi birkaç fobik bulup hemen tedavi edelim’’ diyor, ancak sınıftakilerden ‘’saçmalama’’, ‘’sertifika kursu bitene kadar beklemeliyiz’’ gibi tepkiler alıyor.
Ancak Robbins’in bekleyecek sabrı yok o zamanlar. Hemen harekete geçmek istiyor ve radyo programları ayarlayarak bildiklerini anlatmaya başlıyor. Programları önce Kanada’da sonra ABD’de yayınlanmaya başlıyor.
Bu programlarda insanlara, onların yıllardır elini kolunu bağlayan fobilerini veya inançlarını birkaç dakika içinde değiştirebileceklerini söylüyor.
İnsan beyninin nasıl çalıştığını ve kişinin sinir sisteminin şartlanmalarını kolayca değiştirip hayatının kontrolünü eline alabileceğini biliyor ve bunu herkese öğretmek istiyordu Tony o günlerde.
Ancak psikologlar ve ruh hekimleri, üniversite mezunu bile olmayan bu adamı neden dinleyelim diyerek karşı çıkıyorlar, hatta şarlatan ve yalancı olmakla şuçluyorlar onu.
O dönemle ilgili şunları söylüyor:
Ben bu durumda, insanları değiştirme kariyerimi iki ilkeye dayandırarak kurmaya karar verdim; bunların biri teknoloji, diğeri de meydan okuma yoluydu.
Elimdekinin süper bir teknoloji olduğunu biliyordum. İnsan davranışlarıyla ilgili kilit bir anlayışa temellendirilmiş, üstün bir değişiklik yaratma yöntemiydi.
Klasik eğitim almış psikologların çoğuna bu konular öğretilmemişti. Ayrıca, kendime ve birlikte çalıştığım insanlara sürekli meydan okursam, her türlü sorunu tersine çevirme yolunu bulacağıma da inanıyordum.
Böylece onu ağır bir şekilde suçlayan psikiyatristlerden birine meydan okumaya karar veriyor ve yıllardır iyileştiremediği bir hastasını ona göndermesini istiyor.
Doktor başta kabul etmese de bir süre sonra Tony’nin ısrarlarına yenik düşerek ona bir hasta gönderiyor.
Sonuç mu? Doktorun yedi yıldır tedavi ettiği hastasının fobisini on beş dakika içinde silmeyi başarıyor Tony.
Artık iyice insanların güvenini kazanma başlayan Tony, ülkeyi uçtan uca dolaşıp tecrübelerini, değişimin aslında ne kadar kolay olduğunu insanlarla paylaşıyor. Birçok insanın hayatında değişikler yaratmayı başarıyor.
Acaba insanlar neden değişimin çok uzun süreceğini düşünür? Bunun bir nedeni, o değişikliği iradeleriyle gerçekleştirmeye defalarca uğraşmış, başaramamış olmalarıdır.
O zaman tabii, değişiklik yaratmanın çok uzun ve zor bir süreç olduğunu varsayarlar. Aslında zor olmasının tek nedeni, çoğumuzun nasıl değişeceğimizi bilmeyişimizdir.
Değişimimizin önündeki bir diğer engel, kültürümüzde birtakım inançların bulunması, bunların kendi içimizdeki gücü kullanmamızı engellemesi.
Kültürel olarak ani değişikliklere olumsuz tepkiler veririz. Çoğu kişi için, hızlı değişmek demek, zaten başlangıçta da pek bir sorunumuz yokmuş demek oluyor. Madem ki o kadar kolay değişebiliyordun, neden haftalar önce, aylar önce, yıllar önce değişip de sızlanmayı kesmedin?
Robbins sonraları kendi kariyer akademisini kuruyor. 40 yılı aşkın sürede, 50 milyondan fazla insanın bakış açısına katkı sunduğunu söylüyor.
Ayrıca bakınız; Haddini Aş Hikayeleri 82: Nazım Salur
Gelmiş geçmiş en iyi kişisel gelişim uzmanı, yaşam ve iş stratejisti olarak gösterilen Tony, dünyaca ünlü birçok ünlü ismin yaşam koçluğunu yapıyor. Yazdığı kitaplar yok satıyor.
Tony’nin hayatına baktığımızda, onun en büyük itici gücünün ‘’İnanç’’ olduğunu görüyoruz.
O yapmak istediği şeye, olmak istediği kişiye dair sınırsız bir inanç duyarak çıkıyor yola. Öylesine kuvvetle istiyor ve buna o kadar inanıyor ki, sonunda hepsi Tony'nin gerçekleri haline geliyor.
Kendinizi sınırlamayın.
Kendinize ve fikirlerinize inanarak çıkın yola.
Anthony’nin İnsana Güç Veren Sözleri
İnançlar; amacımıza giden yolda haritamız, pusulamız ve amacımıza ulaşabilmeyi garantileyen aracımızdır.
Güçlü olmak istiyorsanız, güçlüymüş gibi davranın.
Karar verdiğin yerde dur, o kararı gerçekleştirmek için bir eylem yapmadan oradan ayrılma.
Yaşantımızı değiştirebiliriz. Yapabiliriz, sahip olabiliriz ve tam istediğimiz gibi olabiliriz.
İnsanlar tembel değildir. Sadece iktidarsız hedefleri vardır, yani onlara ilham vermeyen hedefler…
Minnettar olduğunuzda, korku kaybolur ve bolluk ortaya çıkar.
Mutsuz bir başarı, başarısızlıktır.
Dualarınız çoktan cevap bulmuşçasına yaşamaya başlayın.
Korktuğunuz şeye değil, varmak istediğiniz yere odaklanın.
Şartlar ne kadar zor olursa olsun, sonsuza dek sürmeyecektir. Geceyi takip eden gündür. Kışı takip eden ilkbahardır.
Comments