Bugün neredeyse hepimizin kullandığı bir sosyal mecra olan LinkedIn'in kurucusu Reid Hoffman, fikirleri ve eylemleri ile özellikle girişimci ve girişimci adaylarının rehber edinmesi gereken bir insan.
Bugün Reid Hoffman'ın ilham veren hayat hikayesini ve kariyer yolculuğunu anlatıyorum, buyrun.
Reid Hoffman Kimdir?
5 Ağustos 1967’de Stanford, Kaliforniya’da dünyaya geliyor Hoffman.
Liseyi Putney Okulu’nda okuduktan sonra Stanford Üniversitesi Bilişsel Bilimler ve Sembolik Sistemler bölümüne giriyor. Buradan mezun olduktan sonra Oxford Üniversitesi felsefe bölümünde yüksek lisans yapıyor.
Hoffman’ın tüm bu eğitim hayatı boyunca edindiği bir misyon: İnsanlık için faydalı işler yapmak.
Önce akademisyen olmayı düşünüyor, ancak girişimci olarak daha büyük kitleleri olumlu etkileyebileceğini düşünerek akademisyenlikten vazgeçiyor.
"Ben her zaman insanların hayatlarını nasıl daha iyi hale getirebileceğime kafa yordum. Başlarda bunu akademisyenlik yaparak başarabileceğimi düşünmüştüm. Fakat zaman geçtikçe bunun pek de doğru bir yol olmadığını düşünmeye başladım. Çünkü akademisyen olduğunuzda araştırma yapıp bir makale yayımlarsanız bu makaleyi okuyan kişi sayısı 50’yi pek geçmiyor maalesef."
Bu vizyoner düşüncesi neticesinde yazılım sektörüne giriş yapmaya karar veriyor ve Apple’da işe başlıyor Hoffman. Buradayken bir çevrimiçi bir hizmet olan eWorld de dahil olmak üzere birçok projede önemli roller üstleniyor.
Apple’da bir süre çalıştıktan sonra başka bir teknoloji şirketi olan Fijitsu’da işe başlıyor. Ama bir yandan da kendi kuracağı girişim üzerine kafa yoruyor Hoffman.
Hoffman’ın ilk girişimi, ilk arkadaşlık sitelerinden birisi olan SocialNet.com oluyor. Ancak o dönemler bu girişimin hem zaman ötesi bir fikir olduğunu düşündüğünden, hem de yaptığı iş onu pek tatmin etmediğinden yolunu değiştirmeye karar veriyor.
Stanford’dan arkadaşı olan Peter Thiel’in daveti üzerine PayPal’da çalışmaya başlıyor bu kez ve genel müdür yardımcılığına kadar yükseliyor.
"PayPal'da çalışırken iki önemli gücün birleşeceğini öngördüm. Birincisi, dünyada çalışma şeklinin değişeceği ve her bireyin bir şekilde girişimci olacağıydı. İkincisi ise internet. İnsanlar İnternet sayesinde kendilerini tanıtabiliyor ve başkalarının onları bulabilmesini sağlıyor. Kendinize daha iyi bir yol haritası çıkarabilmek için başka insanlara kolayca ulaşabiliyorsunuz."
LinkedIn’in Kurulması
6 Aralık 2002'de SocialNet’ten iki arkadaşıyla birlikte, insanların online ortamda ilk iş ağını kurmalarını sağlayan LinkedIn'i kuruyor Reid Hoffman.
Ve site çok kısa bir sürede oldukça popüler hale geliyor.
"LinkedIn’i kurdum çünkü insanların işlerini değiştirmeleri olağanüstü bir dönüşüm."
Sitenin şu anda toplam kullanıcı sayısı 630 Milyon, Türkiye’deki toplam kullanıcı sayısı ise 8,5 Milyon civarlarında. Bir süre önce Microsoft tarafından satın alınan site istikrarlı bir şekilde büyümeye ve gelişmeye devam ediyor.
Hoffman, başarılı bir yatırımcı ve yazar olması ile de tanınıyor.
Ayrıca bakınız; Haddini Aş Hikayaleri 68: Sylvester Stallone
Ben Casnocha ile birlikte kaleme aldığı ‘’Sen Başla Gerisi Gelir’’ kitabından hoşuma giden bir bölümü paylaşmak istiyorum:
"Çoğu insan için odaklanılmış öğrenme üniversite mezuniyeti ile son buluyor.
Zihinlerini geliştirecek kitaplar okumak yerine, hisseler ve tahviller hakkında okuyorlar.
Etraflarındaki insanlarla öğrendiklerini karşılaştırmak yerine maaşlarını karşılaştırıyorlar. Borsaya yatırım yapıyorlar ama kendilerine yatırım yapmayı önemsemiyorlar.
Kısacası manevi birikimler yerine maddi birikimlere odaklanıyorlar.
Bu bir hata. Sonsuza dek aç gezen saç sakal birbirine karışmış öğrenci olarak kalmanızı tavsiye etmiyoruz tabi ki, para kazanmanız ve ekonomik birikimlerinizi inşa etmeniz gerekiyor.
Ancak olabildiğince kendiniz hakkında ve dünya hakkında bir şeyler öğrenebilmeniz için en iyi fırsatları sunan planlara yönelin.
Böylece yalnızca uzun vadede daha fazla para kazanmakla kalmayacak aynı zamanda kariyer yolculuğuz çok daha fazla tatmin edici olacaktır."
Hoffman’ın girişimcilere ve girişimci olmak isteyenlere tavsiyeleri ise oldukça net:
Kısa ve öz olun
Hedefinizi değiştirebilmeye hazır olun
Mükemmeliyetçi olmayın
Doğru muhterem Bora! Hem Emil Viktor Frankel ve hem de Aşık Veysel'i okuman lazım ve aynı zamand sizin deyiminz ile 'paryı sevmek' lazım. Bazılırana göre 'el kiri' olduğu da yanlış
Saygılarımla ile