top of page
Yazarın fotoğrafıPınar Özkent

Değişim Paradoksu

Theseus; Antik Yunan'da gücü, cesareti ve zekâsıyla tanınan efsanevi bir kahramandı.


Kendisinin en ünlü hikayesi; şeytani varlık Minotaur ile savaşmak için Girit adasına gittiği hikaye.


Thesaus bu yaratığı yendikten sonra gemisiyle Atina'ya döner ve gemisini Atina halkına emanet eder.


Hikâyeye göre, Atinalılar Theseus'un gemisini limanda korur ve her sene aynı zamanlarda gemiyi kullanarak bu galibiyeti onurlandırırlar


Bu gelenek 1,000 yıl boyunca sürdürülür.


Geminin parçaları yavaş yavaş çürüdükçe, aynı malzemeden yapılmış yeni parçalarla değiştirilir. 


Sonunda, yüzyıllar süren istikrarlı bir yenilenmenin sonucu olarak geminin her bir parçası tek tek değiştirilmiş olur.


Yunan filozof Plutarkhos daha sonra bu gemi hikayesi ile ilgili ilginç bir soru ortaya koyar:


"Eğer sonunda, geminin her parçası değiştirildiyse, gemi hala orijinal gemi midir?"


Dahası, tüm eski, çürümüş parçalar toplansa ve yeni bir gemi inşa etmek için kullanılsa, bu asıl orijinal gemi olur muydu?



Bu sorular temelde insanın kendi değişimi ile de ilgili.


Bir zamanlar kimdik, hala aynı kişi miyiz, ve değişimin kaçınılmaz gerilimiyle nasıl mücadele ediyoruz.. 


Biraz açayım:


Basit bir gerçekle yüzleşelim. Aslında hepimiz Theseus’un gemisi gibiyiz. Mecazi olarak söylersem, öğreniyoruz - deneyimliyoruz - büyüyoruz.  Ve hatta gerçek anlamda da dönüşüyoruz. 


İnsan vücudundaki hücreler düzenli olarak değişir. Bu değişim ve yenilenmenin zaman aralığı değişmekle birlikte, vücudumuzun her 7-10 yılda bir, tüm hücrelerini yenilediği söylenir.


Yani bizler bir anlamda Theseus'un Gemisi'nin yaşayan bir yansımasıyız - sürekli bir değişim halindeyiz.


Ve şüphesiz, kimliğimiz hayatımızdaki çoğu mücadelemizin çıkış noktası.  


  • Kimimiz; artık işe yaramayan eski bir kimliğe tutunma arzusunda.


  • Kimimiz, olduğunu düşündüğü kişi ile dünyanın onu gördüğü kişi arasında bir boşluk hissediyor.


  • Kimimiz, mevcut kimlikle arzuladığı kimlik arasındaki mesafeden memnun değil..


Bana göre; zamanın herhangi bir noktasında "kim olduğumuz" sorusuyla ilgilenmek -yani orijinal gemiye karşı yeni gemi- biraz tehlikeli sulara sürüklüyor bizi. 


Aslına bakarsanız; değişimin başı, ortası ve sonu yoktur.

Öncesi ya da sonrası, versiyon 1 ya da versiyon 2, eski ya da yeni yoktur.


Kim olduğunuzun, kim olacağınızın ve kim olabileceğinizin sonsuz versiyonları vardır. Yani gidilmeyen - henüz keşfetmediğimiz yollar ve çoktan gittiğimiz yollar..


Orijinal versiyon yok bence, sadece biz olduğumuz halimizle var oluyoruz. Ve sürekli değişim halindeyiz.


Değişim Paradoksu


"Değişmeyi bitirdiğinizde, işiniz bitmiştir." Benjamin Franklin

Peki, bu ne anlama geliyor?


Cevap basit: Değişim Paradoksunu Kucaklayın.


Değişim Paradoksu, hayatta değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu söyler.


Bu değişimi kucaklayamamak -geçmişe sarılmak, akışkanlıktan korkmak, bir şeylere tutunmak- sonsuz kargaşalarımızın kaynağı.. 


Yeniliği, ilerlemeyi, bazı şeyleri arkada bırakmayı kabullenmek gerekirken; eski orijinal gemi olarak kalmaya çalışmak; huzursuzluğun önemli bir nedeni..


Yeni kimliğiniz eskisinden daha değersiz olmadığı gibi, sadece hayat denen yolculuğun farklı duraklarından biri.. Bir sonraki durakta, eminim daha farklı versiyonunuz olacak. (Sürekli değişmek durumunda olduğumuzdan)


Düşünsenize, bir kitap okursunuz ve bittiğinde; ona başlarkenki kişi değilsinizdir artık.

Başka bir şeyler, siz fark etmemiş olsanız bile, beyninizin içinde bir yerlerde çapasını atmıştır. Bilinçaltımızın gizemi henüz çözülemedi. Ama günlük yaşamlarımızı sürerken, oraya her an yeni yargılar - bilgiler - fikirler yüklediğimize eminim. 


Aslında dünkü insan olmadığımıza göre;


  • Eski inançlara, zihniyetlere, fikirlere ve arayışlara tutunmanıza gerek yok.

  • Artık size iyi gelmeyen insanlara tutunmanıza gerek yok.

  • İşlerin eski yapılış biçimine bağlı kalmanıza gerek yok.


Charles Darwin harika söylemiş:


"Hayatta kalanlar; türlerin en güçlüsü ya da en zekisi değildir. Değişime en çok uyum sağlayabilen hayatta kalır.”

Sürekli değişim halinizi kucaklayın ve uyum sağlayın. İnanın biz insanlar, her birimiz, kendi hayatımızın kaptanları olmaya muktediriz.


Geçmişteki size takılmadan, bugünkü halinizi sahiplenerek, geminizi nereye süreceksiniz? 


Bu yolculukta hem sakin suların, hem de fırtınaların tadını çıkartın. Çünkü siz isteseniz de istemeseniz de, her ikisi de olacak. Ve siz yeniden dönüşeceksiniz..


Keyfini çıkartmanız dileğiyle! 


 
İlgili Kitap Özeti:



749 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


Yazı: Blog2_Post
bottom of page