Çöp torbaları satarak para kazanmaya başlayan bir adam, bugün dünyanın en zengin kişileri arasında.
Enerjisi, tutkusu, azmi ve çok yönlülüğüyle herkesin örnek alması gereken bir insan Mark Cuban.
Bugün onun ilham dolu hayat hikayesini anlattım.
Mark Cuban Kimdir?
Cuban, 31 Temmuz 1958'de Pittsburgh, Pennsylvania'da dünyaya geldi.
Tipik bir orta sınıf ailenin çocuğu olan Cuban'ın babası Norton, bir araba döşeme dükkanında çalışarak ailesini geçindiriyordu. Büyükbabası Morris Chobanisky, Rusya'dan göç eden ve bir kamyonun arkasında mal satarak ailesine bakan bir adamdı.
Cuban, henüz çocukken hırslı ve tuttuğunu koparan karakteriyle dikkat çekmeye başlamıştı bile. Mesela 12 yaşındayken beğendiği bir çift ayakkabıyı satın almak için para biriktirmesi gerekiyordu ve bunun için setler halinde çöp poşeti satmıştı. Lisede ise pul satarak para biriktiriyordu.
Onun çocukluğunda belirginleşen hırsı bana daha 12 yaşındayken pul koleksiyonunu finanse edebilmek için bir Çin restoranında bulaşıkçı olarak işe giren Michael Dell'in hikayesini anımsatıyor.
Mark lisenin ikinci yılında Pittsburgh Üniversitesi'nde psikoloji dersleri almaya başlamıştı. Sonrasında lise son sınıfı atlamış ve üniversiteye tam zamanlı olarak kaydolmuştu.
Pitt'teki birinci sınıfının ardından Cuban, Indiana Üniversitesi'ne transfer oldu.
Eğitimine devam etmek için paraya ihtiyacı olan Cuban (okul ücretini kendisi ödüyordu) dans dersleri vermeye başladı. Bu çabası kısa süre sonra onu Bloomington Ulusal Muhafız Cephaneliği'nde gösterişli disko partilerine ev sahipliği yapmaya yöneltti.
Girişimleri
1981'de okuldan mezun olduktan sonra Pittsburgh'a geri döndü ve kurumun bilgisayarlara geçmeye hazır olduğu sırada Mellon Bank'ta bir işe girdi. Burada Cuban kendini makineler ve ağ araştırmalarına verdi. Ancak, memleketinde çok uzun süre kalmak gibi bir isteği olmadığı için 1982'de Dallas'a gitmek üzere Pittsburgh'dan ayrıldı.
Ardından yazılım satan bir iş buldu ve sonunda kendi danışmanlık şirketi olan MicroSolutions'ı kurdu. Kısa sürede bilgisayar ve bilgisayar ağları alanında uzmanlaştı. Kendisi gerçekten akıllıydı ve karlı bir şirket kurma becerisine de sahipti.
Cuban 1990 yılında firmayı CompuServe'e 6 milyon dolara sattı.
Ayrıca bakınız; Haddini Aş Hikayeleri 82: Nazım Salur
İnternetin gelişmesiyle birlikte insanları yepyeni bir dünyanın beklendiğini hisseden Cuban, iş ortağı Todd Wagner ile birlikte 1995 yılında AudioNet'i kurdu.
Bu şirketin kuruluş amacı ise Indiana Hoosier basketbol maçlarını online olarak dinleyebilme arzusuna dayanıyordu. Cuban basketbol tutkusunu bir işe dönüştürmeye niyetliydi. Ki bu daha sonra ona yeni ufuklar açacaktı.
Şirket, ilk eleştirilere rağmen, ezici bir başarı elde etti. Broadcast.com olarak yeniden adlandırılan firma, 1998'de halka açıldı ve kısa süre sonra hisse senedi hisse başına 200 dolara ulaştı.
Bir yıl sonra, Wagner ve Cuban şirketi 6 milyar dolara Yahoo'ya sattı.
NBA Takımı Olan Dallas Mavericks'i Satın Alması
Cuban 2000 yılında, 285 milyon dolara Ross Perot Jr'dan Dallas Mavericks'i satın alarak NBA camiasına giriş yaptı. Uzun süredir sezonluk bilet sahibi olan Cuban için profesyonel spor dünyasının bir parçası olmak bir rüyaydı.
Kötü personel kararları ve vasat oyuncular ve koçlardan oluşan kulüp, on yıldan fazla bir süredir playofflara kalamıyordu. Cuban, bunu hemen değiştirmek için takımın sahibi olarak kolları sıvadı. Kendine has coşkusu ve kararlılığıyla takımın kültürünü ve kadrosunu yeniledi, yeni bir stadyum inşa etti ve oyuncularına hep onların arkasında olduğunu hissettirdi.
Anlayacağınız Cuban, kulübün en büyük destekçisi olduğunu gösterdi.
Taraftarlarla oturmayı seçen Cuban, her maçta rakiplere meydan okudu, hakemlerle alay etti ve Mavericks Cuban'ın coşkusuna olumlu yanıt verdi.
Takım 2001'de play off'lara katılmaya hak kazandı, ertesi yıl seri galibiyetler rekoru kırdı (57 Maç) ve Miami Heat'e kaybetmeden önce 2006 NBA Finallerine ulaştı. 2011'de ise Mavericks, sonunda Heat'i yenerek NBA şampiyonluğunu kazandı.
Burada dikkatinizi çekmek istediğim bir detay var. Mark Cuban takımı satın aldıktan ancak 10 yıl sonra başarıya ulaşabiliyor. Her büyük başarı zaman alır. Bu nedenle siz de aceleci olamamalı, kısa vadeli hedeflerin cazibesine kapılmamalısınız.
TV, Film ve Sosyal Medya
Cuban, HDNet (daha sonra AXS TV) ile yüksek çözünürlüklü TV pazarına da giriş yaptı; kendi reality TV dizisini başlattı. Ve genç kızının tavsiyesi üzerine 2007'de Dancing with the Stars'da yarışmacı oldu.
Cuban ayrıca 2003 yılında Landmark Theatres ve Magnolia Pictures'ı satın alarak iş zekasını film ve televizyon prodüksiyon dünyasına taşıdı. Onun zihni daima yeni fırsatları araştıran bir radar gibiydi. Siz de yeni fırsatları daha kolay görmek isterseniz şu yazıyı okumalısınız.
Goodnight and Good Luck (2005) ve Akeelah and the Bee ( 2006) ve popüler TV dizisi Entourage ve The League'de yer alarak kendi ününü daha da artırdı. 2015'te Entourage'ın sinema versiyonunda da oynadı ve Sharknado 3 felaket filminde ABD Başkanı Marcus Robbins olarak rol aldı.
Sanırım onun yeni beceriler kazanma hızını bu noktada siz de takdir ediyorsunuz. Bir yandan girişimcilik, bir yandan oyunculuk, bir yandan da dans yarışması... Kim bilir belki de Tim Ferris'in kolay beceri geliştirme tekniklerini kullanıyordur o da.
Cuban, 2014'te Cyber Dust adlı bir sosyal medya uygulamasını piyasaya sürerek teknoloji trendlerinin zirvesinde kalmaya devam etti.
Çok yönlü kişiliği ve bitmek bilmeyen enerjisiyle en zirveye tırmanan 63 yaşındaki Cuban'ın net serveti 4,4 milyar dolar.
Kendisi daha zengin olmak isteyenlere ise şu tavsiyelerde bulunuyor:
1- Öğrenci gibi yaşa.
2- Kredi kartı kullanma.
3- 6 aylık gelirini biriktir.
4- Birikimini boşta tutma, yatırım yap.
5- Birikiminin %10'una kadar yüksek riski yatırımlar yap.
6- Toplu alımlar yap, indirim kovala.
7- Nakit ile pazarlık yap.
8- Kitap oku.
9- İyi bir insan ol.
Comments